20 Ağustos 2009 Perşembe
(19.9.2009) Burnley 1 vs 0 UNITED
1976'dan beri bizi evlerinde yenemeyen Burnley bu kez başardı.Birmingham maçından sonra yazdığım maç değerlendirme yazımda eleştirdiğim eksik noktalar bu maç daha çok ortaya çıktı.O'Shea ,Evans ikilisi yine beklenenlerin çok altındaydılar.Fakat her şeyden önce istediğimiz oyunu ortaya koyamadık çünkü pas yapamadık.Bu yüzden Rooney ve Berbatov'u bu sefer pek eleştirmiyeceğim.Fakat Berbatov'un hayattan bezmişliği hala devam ediyor.Owen ise oyuna girdikten sonra üzerndeki büyük sorumluluğu sahaya yansıtmaya çalıştı. Robbie Blake 18'de attığı inanılmaz vole ile durumu 1-0 yaptı.Blake o şutu vurmadan önce ,Burnley' topu yaklaşık 1 dakika ceza sahamızın içinde dolaştırdı.Bu demek oluyor ki ,1 dakika boynca rakip sizin ceza sahanızda top yapiyorsa ve ardından da kaçınılmaz gol geliyorsa rakibi taktir etmek gerekir.United'ın dengeyi kurup maçı cevirmesi için oldukça vakti vardı fakat yapamadık.Dengeyi bile kurduğumuz söylenemez.Anderson'u tekrar ortasahanın ortasında gördük.Ondan beklenen paslardan 5 kat fazla top kaybı yaptı en az.Zaten Sir Alex Ferguson'da Ona daha fazla dayanamadı ve Valencia'yı sürdü oynuna.Bence artık Anderson yerine Valencia'yı deneme vakti geldi çoktan.43' de durumu 1-1 yapma şansı Carrick'in kaçırdığı penaltıyla yokoldu.Fakat zaten burdan alınacak 1 puan bir şeyi ifade etmez.Bu maçta eksiklerin algılanması lağzım.Her şeyden önce artık Topu ayaklarına atıp bişiler yapmasını bekliyeceğimiz bir futbolcumuz yok.Başarıya tok azimsiz futbolculara da ihtiyaç yok!
'Hayal kırkılığı yarattık, böyle bir performans beklemiyordum.Belki bu gece Burnley'in gecesiydi'
sir Ferguson söylediği bu cümlelerin altında yatan gerçekleri ve gözlemdedigi hataları olabildiğince cabuk onarıcağından eminim! Wigan maçında daha iyi olacağız!
16 Ağustos 2009 Pazar
(16.8.09) UNITED 1 - 0 Birmingham City
Sezon öncesi yazdığım genel United değerlendirmesine yakın bir kadro ile çıktı sahaya Alex Ferguson'un kırmızı şeytanları.Sezon'un ilk maçı ve yeni oyuncuların takıma monte edilmesi nedeniyle bocalaması beklenen takımımız sadece defansif anlamda biraz sıkıntı çekti.O'Shea ve Evans'ın birbirlerine henüz alışmamış olduklarını gözlemledim.34' de Rooney ,Nani'nin ortasında direkten dönen kafa vuruşunu boş kaleye yuvarladı ve United forması altındaki 99. golünü kaydetti.Nani demişken; kendisi omuzunda ki sakatlık yüzünden bu maçta oynamaması bekleniyordu fakat onu kadroda görünce oldukça şaşırdım.Community de ki performansını sürdürdüğünü görünce ise sıcacık oldu içim.2. yarıda Giggs'le değiştigini ve sakatlığının onu rahatsız ettiğini öğrenince ise altüst oldum açıkcası...
Golden sonra baskılı oynayan Birmingham üst üste tehlikeli oldu kalemizde.Ama Fergy'nin güvenini boşa cıkarmayan Foster,Van der Saar'ı aratmadı acıkcası.Berbatov'a gelecek olursak, ilk yarıda müsait pozisyonda topu kaleci Hart'a takan Berbatov,aynı hücum devam ederken ceza sahasında isteskiz ve halsiz bir şekilde oldugu yerde durup Rooney ve Nani 'yi izlerken gördüm.Bu adam en kısa zamanda forma giremesse yerini Owen'a cok rahat kaptıracak gibi.Zaten 2. yarıda olası Berba - Owen değişikliğini yaptı Sir.Yine ilk yarıda Evra'nın cizgiden çıkardığı bir top var.2. yarıda ise karşılıklı hedefi bulmayan şutlar ve ortada bir futbol vardı.Bir daha ki maçta (Burnley deplasmanı) yine 3 puan almak istiyorsa bu günkünden daha iyi bir oyun oynaması gerekiyor!Yinede Ronaldo ve Tevez kaybından sonra galibiyetle başlamak oyuncular ve taraftar üzerinde büyük pozitif enerji brakıcaktır.
15 Ağustos 2009 Cumartesi
Premier Lig
''Güç dengeleri büyük ölçüde değişsede , Premier Lig hala dünya üzerindeki en iyi futbol ligidir''
Bu sözler gelmiş geçmiş en iyi menejerler arasında gösterilen Sir Alex Ferguson'a ait.
Çok doğru bir konuya değinmiş kendisi.Bende bu konu hakkında bi kaç bir şey yazıcaktım.Sir benden önce davranmış.
Herkes Real'in her sene en az bir bomba transfer yapacağını biliyor.Barça ise rakibinin gerisnde kalamak için eksik pozisyonlara doğru yıldız transferler yapiyor.Bu sene Ronaldo'yu Real'e gönderdik.Dünyanın en iyi 2 oyuncusundan biri olarak gösterilen CR7 yi ve Kaka'yı alan Real ve Ibra'yı kadrosuna katan Barça, La liga'nın kalitesini bir kaç basamak daha arttırdı şüphesiz.
Bir de seneler içersnde Premier Ligin durumuna bakalım:
Bir United taraftarı olarak bundan 5 sene önce her 2 haftada bir zorlu bir rakibi karşımıza aldığımızı hatırlıyorum.Leeds Utd,Arsenal,Chelsea,Liverpool,NewCastle,Blackburn,Everton... Hele bu takımların deplasmanlarına gidiyorsanız o zaman insanın psikolojisi okadar değişiyorki.Hele son 10 dk'ya 1 -0 önde giriyorsanız o son 10 dakka şampiyonlar ligi finalinin son 10 dk'sı gibi oluyor.Bunu tamamen objektif olarak söyliyorum eğer böyle bir maça denk geldiyseniz ne demek istediğimi anlamışsınızdır (bkz. geçen sene ars 4-4 liverpool) Şimdi kendi öznel düşüncemi bir kez daha söyleyeceğim :'Premier lig'i kazanmayı şampiyonlar ligi kupasını kaldırmaya yeğlerim' Herneyse, şuan aramızda Newcastle ve Leeds bulunmuyor.Ama hala Sir'ün dediği gibi en güçlü ve görsel zevk veren lig.
-Köklü klüpler
-Yıllardır süre gelen derbiler ve rekabetler
-Klüp logoların estetikliği ve her birinin birer marka olması
-En başarısız klüplerin bile kendine ait sahası olması ve her maç ağzına kadar dolması
-Tribün mimarisi nedeniyle seyircilerin oyunculara nerdeyse çoğu stad'da 1 metre uzaklıkta olması
-İlgi çekmeyen maçlarda bile pozisyon bolluğu olması
-Dünyanın bir çok ülkesine yayın yapması ve premier lig'in böylece hemen hemen talep gören her haneye ulaşması
-Actim'in büyük katkılarıyla en çeşitli ve istikrarlı istatistiklerin tutulduğu lig olması.
Bu nedenler her yıl 8-10 premier lig maçı izleyen her futbol severin farkına varabileceği ayırım noktaları.
Sir Alex Ferguson 'un diğer bi lafına deyinmek istiyorum: ' Barcelona şampiyonlar ligini hakketti ve kazandı.Ama İngiliz klüpleri geçtigimiz 5 sene boyunca şampiyonlar ligini domine etti' buda Premier ligin hala en iyi lig oldugunu destekleyen en büyük kanıtlardan biri bence.Sir Bobby Charlton ise FA Cup'ın , Dünya kupasından sonraki en büyük 2. futbol organizasyonu olduğunu söylemişti.Bu tabiki tartışmaya oldukça açık bir varsayım.Fakat Premier Lig'in seneler geçtikce güç yitirsede.Devamlı yükselmesi ve ilgi görmesi sanırım yavaş yavaş kimse tarafından sorgulanamıyacaktır.
13 Ağustos 2009 Perşembe
2 büyük hedef
Bu sene gerçekten iki büyük amacımız var.İlki Premier lig'de üst üste dört kere şampiyon olan ilk takım olmak.Premier Lig'in ilk şampiyonuyuz (93-94).İlk iki sezonu şampiyon olduktan sonra araya Blackburn Rovers'ın şampiyonluğu girmişti(95).Sonraki iki sezon tekrardan kırmızı şeytanlar zirvededeydi (96-97).Üst üste üç kere şampiyon olduğumuz sezonlar ise 99-00-01'di.Serimizi Arsenal bozmuştu (02).Ama yeniden şampiyonluk dizisi yaptık ve bu sene bizi Arsenal'in zorlayacağını düşünmiyorum.Liverpool Ligi 4'lememiz yolunda önümüzde en büyük engel olacaktır.Sonuçta geçen senenin intikamını almak isteyecekler ve yaptıkları hataları tekrarlamamaya çalışacaklardır.Fakat geçen sezon en büyük rakipleri olan bizi, iki kez yenip arkmaızda kalmışlardı.Bence sır bu nedenden dolayı haketmediler başarıyı.Burdan hemen 2.amacımıza geçiyorum.Geçen sezon kırmızıların 18'ini egale etmiştik.Bu sezon ise ekarte etmek ve İngilterenin resmi olarak en büyüğü olmak!
Savunma
12 Ağustos 2009 Çarşamba
Hayır Nani !
Talihsizlik işte.Genelde sorumsuz ve ergen tavırlarını atlatamaması yüzünden çok eleştirdiğim Nani, bu sezona iyi bir giriş yapacak beni yerin dibine sokacak gibiydi.Ama malesef Community'de omzuu çıktı ve sezonun açılış maçında Birmingham'a karşı oynayamıyacak.Bence Nani'nin formu artarak devam edecek bu sezon.Genel olarak herkez elini taşın altına sokmuş gözüküyor.Bu genç bile Ronaldo'nun yokluğunu aratmamaya çalışacaksa ne mutlu bize.
Ha gayret
Owen Hargreaves geçen sezonun başında bir kaç maç oynadıktan sonra adını resmen bize unutturdu.2 dizindende sakatlanan.İngiliz milli oyuncu ,Alex Ferguson'un dediğine göre en erken Eylül'de döneceğini söylemişti.Owen Audi Cup sırasınca takımca antrenmanlara çıkmıştı ama hiç ama hiç hazır gözükmüyor Nani ile forma yarışına girmesi beklenen Hargreaves'in bu sezon çizeceği profin pek ondan beklenildiği gibi olacağını sanmıyorum açıkçası.